
Erken Çocukluk Deneyimi
Erken çocukluk deneyimlerimiz, içimizde derinlere yerleşmiştir. Yaşımız ilerledikçe zihnimizin yeniden oluşturduğu da bu erken çocukluk deneyimleridir. Çocukken yaşadığımız tramvalar, bilinç altımızda kalıplaşıp bugünkü davranış modellerimizin temelini oluşturur. Bu davranış modelleri bizim engel kapılarımıza dönüşür, direnç yaşadığımız alanlar, tıkanıklıklarımız, kendimizi sürekli tekrar ettiğimiz zorluklarımıza dönüşürler. Yalnızca davranış modellerimizi anlayarak, bunları bir amaç, şefkat ve tatmin dolu bir hayat yaratmak için geliştirebiliriz.

Davetsiz Düşünceler
Zihnimizin içinde birdenbire oluşan, “Nerden geldi bu fikir şimdi?” dediğimiz düşüncelere davetsiz düşünceler diyoruz. Kafamızın içini meşgul eden, aniden beliriveren, akabinde iç huzursuzluğunu getiren, bizi bunaltan, sıkıntılı bir ruh haline sokan düşüncelerdir. Böyle durumlarda durup nefes almak, an’a gelebilmek, “Şu an sıkıntı duyacağım bir şey yok, hislerimin farkındayım, duygularımı sindirmeye yardımcı olması için yazmayı seçiyorum” diyebilir ve değişim, dönüşümün ilk adımını atabilirsiniz.

“Seçiyorum”
Sabah uyanınca keyifsiz mi kalktınız? Tüm gün kendinizi keyifsiz hissetmemeniz için seçebilirsiniz. Bugün yeni bir gün, gülümsemeyi, neşeyi seçiyorum. Tüm gün asık suratla, somurtmak yerine önce aynada kendime gülümseyerek başlıyorum. Kendimi eleştirmiyorum, yargılamıyorum. Bugün ihtiyacım olan enerjiyi kendime armağan ediyorum. Yeni bir gün, yeni bir sayfa ve seçiyorum, haydi bir gülücük, gerisi gelir…

Duygularım ve Ben
Duygularımızla iletişim kurmamız çok önemli. Bedenimize güvenerek, nefesimizi duyarak, ana gelerek, aşağıdaki soruları sorabilir ve elimize kağıt kalemimizi alarak değişim, dönüşümü seçebilirsiniz
Şuan ne duyuyorum?
Ne görüyorum?
Bedenimde hangi duygu saklı? Öfke, stres, korku, mutluluk, huzur, neşe
Bu duygu gelince zihnime hangi düşünceler misafir oluyor?

Duygusal Bir Deneyim
Duyularını kullanmak sakinleşmene ve zihninin içindeki düşüncelerden ana gelebilmene, duygusal bunalımdan çıkamana yardımcı olabilir.Sevdiğin bir evcil hayvanınla 5 dk vakit geçirmek, onu sevmek, duyusal temas bedenini ana getirmene yardımcı olabilir.
En sevdiğin müziği açıp bir kaç dakika boyunca sesleri ve melodileri dinlemek,sahil kenarına inip denizin sesini, kuşların sesini dinlemek ana getirebilir.
Hiçbirini yapamayacak durumdaysan sadece gözlerini kapatıp 4 dk nefesine odaklanıp nefes alışverişini dinleyebilirsin

Ergenlik
Ergenlik, cocukluğu geride bıraktığımız, yetişkinliğe adım attığımı geçiş dönemdir. Aynı anda zihinsel, duygusal ve fiziksel değişimleri yaşadığımız bir süreçtir. Her bireyin ergenlik dönemi kendine has özellikler taşır. Aynı gün içinde sakin, öfkeli, içine kapanık, mutsuz gibi değişik ruh halleri görülebilir.
Kızlarda ve erkeklerde farklı fiziksel değişiklikler görülmektedir. Bu dönemde kabullenilme, bir grubun parçası olma kavramları gelişmektedir. Kendini kabul ettirme çabası, otorite karşısında durma yarışı, yoğun hayır ve itirazlar anne babayı ne yapacağını bilememe durumuna sürükleyebilmektedir.
Ergenlik döneminin hak ve sorumluluk açısından hala çocuk olarak kabul edildiğinin bilincinde olarak gerekli alanların kendilerine tanındığı, anlayış ve destekleyici bir yaklaşımla bu süreç yönetilebilmektedir. Yaşadıklarını daha fazla anlamlandırmak isterseniz, çocuk & anne-baba zihin koçluğu ile birlikte çalışabiliriz.